24 Kasım 2016 Perşembe


Kafamdakilerle boğuşurken nereden bilebilirdim ki beni asıl öldürecek şeyin bu düşünceler olacağını. Düşünmek hiç insanı öldürür müydü? Ne saçma şeydi bu lakin oldu ben düşündükçe hislerimi ve tepkilerimi öldürdüm.
Bu durum bir hastalık gibi haberin olmadan ilerliyor ve farkına vardığın zaman köprüden önceki son çıkışı çoktan kaçırmış oluyorsun.
İlk belirtilerinden biri dalmak oluyor, olur olmadık her mekan ve zamanda dalıyorsun o düşünce denizine.
Daha sonra bu düşünceler uykularına tecavüz ediyor.
Sonraları bu durum çekilmez bir hal alıyor, ruhun daralıyor, nefes alamıyorsun.
Saatlerce yürümek senin tek ilacın olmuş oluyor her bunalma anında kaçıp deliler gibi saatlerce yürüyorsun.
Bu durum böyle bir kaç sene sürüyor, çoğu kez ölümün eşiğinden dönüyorsun.
Ve sonra birden bir kendine gelme halin oluyor.
Kendine bakıyorsun nefes alan ama hissedemeyen bir bedene sahip olmuşsun.
Yıkılmışsın ama içindeki o yıkıntıyı senden başka hiç kimse göremiyor, artık hiçbir şeyi düşünmüyor hiçbir şeyi hissedemiyorsun.
Nefes alıyorsun ama yaşamıyorsun.

20 Kasım 2016 Pazar


Sevdik dedik her önümüze gelene, sevmenin ne demek olduğundan haberimiz yoktu o zamanlar.
Sahi ne demekti sevmek?
Bize gösterilen ilgi karşısında mutlu hissetmek miydi?
Ya da o güzel çıkarlarımızı(!) o güzel yürekli insanlardan fayda sağlayarak sadece hep ondan bekleyerek, karşımızdakini tüketerek yaşadığımız o bencil duygunun adımıydı sevmek?
Ya da her şeyden bıkmış olduğumuz anda bize gösterilen ufak bir umudun peşinden koşup da sonra pişman olmanın adı mıydı?
Ya da bir insanı her haliyle hiçbir karşılık beklemeden sırf o olduğu için verdiğin değerin karışığı mı?
Sahi ne çok uzarmış bu liste böyle.
Herkesin doğrularına tanım bulmak zor.
Ama şöylede bir gerçek var ki bence sevgi üzerine yazılabilecek en güzel tanımda bu olur.
Bir insanın gözlerine baktığın anda zamanın durduğunu hissediyor ve aklındaki bütün düşünceleri uçuruyorsan gökyüzüne,
birçok şey yaşamış olmana rağmen aslında yaşanması gereken her şeyin onunla yaşanmasını gerektiğini düşünüyorsan, 
bir çok yerde bulunup kendini hiç bir yere ait hissedemiyor ve onunlayken olman gereken yerde olduğunun gerçeğini fark ediyorsan,
onun canı yansa senin canın daha çok yanıyorsa,
 ne yaparsa yapsın yine de kıyamıyorsan,
 sabretmenin ne demek olduğunu öğrendiysen, 
ve ne yaşanırsa yaşansın içinde hiç bitmeyeceğinin biliyorsan,
gece uyurken aklında o var ve sabah uyandığında da aklına gelen ilk şey yine o ise sen sevmenin tanımı benden çok daha iyi yaparsın. :)
Sizinde sevmenin ne demek olduğuna dair olan yorumlarızı beklerim. :)



3 Kasım 2016 Perşembe


Hayat devam ediyor,
birileri doğuyor, birileri ölüyor.
Birileri hayallerine kavuşuyor.
Birileri en mutlu anını yaşarken,
birileri hayatlarının en mutsuz anının karşısında donup kalıyor.

Kimisi intiharın eşiğinde,
kimisi intikam peşinde...

Ve bazıları hayata dair her şeyden yılmış yaşamaya bıkkın ölüme ise cesaretsiz olanlar suratlarına yerleştirdikleri yapay bir gülümsemeyle nefes alıyorlar, bunun adına yaşamak diyorlar.

Yani kısacası ritme ayak uydurunca yaşamış olduklarını sanıyorlar ama yanlızca sanıyorlar...

1 Kasım 2016 Salı




Bir adam sevin, gözlerine bakamadığınız bir adam
Bir adam sevin, güzel seven bir adam
Bir adam sevin, sizi kendinden önce düşünen bir adam
Bir adam sevin gülüşünüzde huzur bulabilecek, gülüşünde kaybolacağınız bir adam
Bir adam sevin, vicdan duygusundan yoksun olmayan merhametli bir adam
Bir adam sevin, varlığına her saniye şükrettiğiniz
Ve sonra bırakın bu adam tüm ihtimalleriyle imkansızın kıyılarında dolaşssın...