Kafamdakilerle boğuşurken nereden bilebilirdim ki beni asıl öldürecek şeyin bu düşünceler olacağını. Düşünmek hiç insanı öldürür müydü? Ne saçma şeydi bu lakin oldu ben düşündükçe hislerimi ve tepkilerimi öldürdüm.
Bu durum bir hastalık gibi haberin olmadan ilerliyor ve farkına vardığın zaman köprüden önceki son çıkışı çoktan kaçırmış oluyorsun.
İlk belirtilerinden biri dalmak oluyor, olur olmadık her mekan ve zamanda dalıyorsun o düşünce denizine.
Daha sonra bu düşünceler uykularına tecavüz ediyor.
Sonraları bu durum çekilmez bir hal alıyor, ruhun daralıyor, nefes alamıyorsun.
Saatlerce yürümek senin tek ilacın olmuş oluyor her bunalma anında kaçıp deliler gibi saatlerce yürüyorsun.
Bu durum böyle bir kaç sene sürüyor, çoğu kez ölümün eşiğinden dönüyorsun.
Ve sonra birden bir kendine gelme halin oluyor.
Kendine bakıyorsun nefes alan ama hissedemeyen bir bedene sahip olmuşsun.
Yıkılmışsın ama içindeki o yıkıntıyı senden başka hiç kimse göremiyor, artık hiçbir şeyi düşünmüyor hiçbir şeyi hissedemiyorsun.
Nefes alıyorsun ama yaşamıyorsun.