Nefes alıyorsan yaşıyorsun demekti ama bu kız için geçerli değildi.Nefes alıyor ama yaşayamıyordu, o bu yaşama ait eğildi, o hep eksikti ve zaten ona biçilen yaşamın sonlarına yaklaşıyordu.Tükeniyor ve tükenişini izliyordu -bunu ilk olarak aynada kendini tanıyamadığında fark etmişti-.Masanın üzerindeki zarfların bir bir azalması gerekirken bunca zaman sadece tek bir zarf eksilmişti.
İlk zarfı bıraktıktan sonra kendini toparlayamadı yanıt bekledi, gelmeyen...O zaten çok acılar çekmişti bunun canını yakmaması gerekirdi, belkide gereksiz bir sitemdi bu yaptığı.Acele etmesi gerekiyordu, ayağa kalktı bu sefer tek bir zarf yoktu elinde telafi etmesi gereken günler vardı çünkü.Hazırlandı ve dışarı attı kendini.Dışarıdaki lodos kızın iç dünyasının bir yansıması gibiydi, hırçın, ama bu hırçınlık kıza huzur veriyordu.Anılar zihninin her bir köşesini kaplamıştı anıları tekrar yaşıyordu gözlerinde
''Kız:Biliyor musun alsan beni götürsen şöyle bir sahil kasabasına sen ve ben olsak bitek yeni bir yaşam olsa, huzur bulsak birbirimizde, demişti.
Çocuk:Sustu ve sadece kızın gözlerinin içine bakarak gülümseyebilmişti.''
Anılar böyle geçiyordu kızın gözlerinden, her yaşayışta bir yara daha açılıyordu en derinden...
Yol bu sefer o kadarda uzun gelmemişti, belkide o ilk heyecanı kalmadığından.Kendini kapının önünde buldu bu sefer gözyaşlarına direnmeyi başarmıştı.Zarfları usulca kapının eşiğine bıraktı ve arkasını dönüp uzaklaştı, arkasında onu izleyen gözlerden habersizdi...
DEVAMI GELECEK...